Karasu ilçesi Yeni Mahalle Sülük mevkisindeki taşınmaz hakkında, Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından Sakarya Nehri-Karasu-Melenağzı yolu inşaatı için kamulaştırma kararı alındı. 1975 yılında alınan kararın ardından kamulaştırma şerhi tapu kaydına işlerken, tapu sahipleri A.T. ve F.T.’ye noter aracılığıyla bildirildi.
Kamulaştırmanın yapılmasının ardından A.T. ve F.T.’ye taşınmaz bedeliyle ilgili herhangi bir ödeme yapılmadı. A.T. ve F.T. taşınmazla ilgili usule uygun kamulaştırma yapılmadan el koyulduğu ve bedelinin ödenmediğini belirterek taşınmazın bedelinin ödenmesini, tapunun iptali ile yol olarak terkin edilmesi talepleriyle 6 Şubat 2014’te Karasu 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde KGM’ye tazminat davası açtı. Davayı kabul eden mahkeme, 152 bin 447 TL 40 kuruş kamulaştırma bedeli ile 6 bin 151 TL 80 kuruş haksız işgal bedelini dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte idareden alınarak başvuruculara ödenmesine ve taşınmazın yol olarak terkinine karar verdi.
Mahkemenin kararının temyiz edilmesinin ardından Yargıtay 5’inci Hukuk Dairesi, kamulaştırma işleminin 10 Şubat 1976 tarihinde taşınmazın hissedarlarına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kamulaştırma işleminin de bu tarihte kesinleştiği ancak bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını belirterek, alınan kararı bozdu. Mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak davanın reddine hükmetti. Yargıtay ise bu kararı onadı.
Kararın, 28 Mart 2019’da tebliğ edilmesinin ardından A.T. ve F.T., 9 Nisan 2019’da adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle yeniden yargılama yapılması ve maddi-manevi tazminat talebinde bulunup, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. İddiaları inceleyen AYM üyeleri, kişilerin adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasını başvuru yollarının tüketilmediği gerekçesiyle reddetti.
Mülkiyet haklarının ihlal edildiği iddiasını inceleyen AYM, mahkemenin, taşınmazı kamulaştırdığını kabul ettiğini ancak bedelin ödenip ödenmediği kısmını irdelemediğini belirtti. AYM tarafından yapılan incelemede, “Yargılama dosyası kapsamında bulunan ve KGM 1’inci Bölge Müdürlüğü’nün mahkemeye göndermiş olduğu 8 Eylül 2016 tarihli yazıda kamulaştırma işlemi gereğince taşınmaz maliklerine herhangi bir ödeme yapılmadığı hususu açıkça belirtilmekte olup bu yazı başvurucuların kendilerine herhangi bir bedelin ödenmediği iddiasının doğruluğunu kesin olarak ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verildi.
Anayasanın ilgili maddelerinin hatırlatıldığı AYM kararında, ‘Gerçek karşılığının ödendiği hususu başvuruya konu yargılama çerçevesinde tespit edilemediğinden geçerli bir kamulaştırmadan söz edilmesi mümkün görülmemiştir’ ifadeleri yer aldı.
Mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirten AYM, ‘Mülkiyet hakkına ilişkin ihlal, idarenin eyleminden kaynaklanmıştır. Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlaline yol açıldığının bilinerek idari anlamda gerekli tedbirlerin alınması ve benzeri nitelikte yeni ihlallere yol açılmaması için kararın bir örneğinin taşınmaza el atılmasından sorumlu idare olan Karayolları Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi gerekir. Bunun yanında ihlalin ve sonuçlarının başvuru öncesi mahkemelerce de giderilemediği tespit edilmiştir’ ifadelerine yer verdi.
AYM, yeniden yargılama yapılmasına karar verirken, tazminat taleplerini ise reddetti.